...
Medineye gitmiştik ilkin. Artık örtümü çıkarmamalıydım. O gün, o zaman bir milattı benim için, hissediyordum. Mescitdeyken kesin karar veriyordum, örtümü açmayacaktım. Otele dönünce bin tane şüphe, bin tane soru geliyordu aklıma. Bir kaç gün böyle devam etti. Sevgili Canan abla, aynı kafiledeydik, Medine'de tanıştık. Ona anlatıyordum Ravza'nın bahçesinde. Dedi ki bana "sen doğru bir karar verdir, iyi hayırlı bir şey yapacaksın, şuan şeytan seni yanıltmaya çalışıyor, kanma!" O güne kadar hiç böyle düşünmemiştim. Şeytanı bildiğimi sanıyordum ama bu kadar yakınımda, doğrudan bana fısıldadığı anlar olduğunu hiç farketmemiştim. Otele dönünce bu defa da işyerinde ne yapacağımı soruyordu bana. M.'ye söyledim. O da, ki Allah ondan razı olsun, "Gerekirse çalışmazsın, madem sen örtünmek istiyorsun önemli olan bu. Aç kalmayız ya, tek maaşla da geçinilir. Bunu dert etme." Onun bu iyiliğini asla unutamam.
Şimdi işyerimde de başörtülü çalışabiliyorum. Daha doğrusu üç yıldır böyle. Ama yine de tam bir tesettür içinde olamıyorum. İşyerinde ferace ya da pardesüyle duramam. Son dönemde kilo da alınca gerçekten bedenimi örtecek şekilde giyinmek iyice mesele oldu.
Şimdi bu kadının işyerinde, ki erkekler de var, çalışarak kazandığım bu para tamamen helal midir? Evde onu bekleyen bir de bebeği var; 1,5 yaşında. Aslında bebeğin durumu fena değil. Bakıcısı gerçekten çok iyi. Namaz kılan, tesettürlü, bebekle beraber Kur'an-ı Kerim okuyan, Allahtan korkan biri. Yaklaşık bir yıldır, hiç bir yanlışı görülmemiştir. Kendisinin de üç çocuğu vardır.Bebek de bakıcı Ciciannesini çok sevmekte. Ayrıca bu kadın öğlen yemeklerine de evine gitmekte, eviyle işyeri arası da yürüyerek 1 dk bile sürmediğinden günün yalnızca 7 saatini evin dışında geçirmekte.
............................
Yazdıkça zihnim açılıyor sanki. Bu yazı dizisine ilk başladığımda işi bırakmanın en doğru karar olduğunu sanıyordum ama şimdi emin değilim. Şöyle ki;
Evde hiç bir işe yetişememin; hafta bir gün temizlikçim (aynı zamanda terapistlik de yapar bana!) gelmesine rağmen yine de evin darmadağın oluşunun; son zamanlarda sürekli yorgun ya da hasta oluşumun; ne oğluma ne eşime ne ev işlerine ve ne de bize asıl faydası dokunacak her türlü ibadetime yeterince zaman ayıramıyor oluşlarımın sorumlusu olarak ÇALIŞIYOR OLMAMI görüyordum. Şimdi kafam karışık. İşi şuan bıraksam ne olur?
Kadın çalışMAmalı. Bundan eminim. Ama bu kadın ne yapmalı? Şimdi şuan içinde bulunduğu bu durumda ne yapmalı. İşi bıraksam ne olur? Bu senaryoyu yazacağım ama önce şu bozulmuş fıtrat meselesine bir girizgah yapmalıyım.
Bir site var http://www.cocukaile.net/ diye. Burada bol bol yazılıyor, yorumlarda da tartışılıyor bu konu. Sema Maraşlı'nın bu husutaki yazıları genel anlamda benim de düşüncelerimi yansıtıyor aslında. Ben şahsen oğlum doğduktan sonra evde geçirdiğim 10 ay içinde hissettim ki fıtratım bozulmuş. Allah-u Teala beni ne için yaratmış ben nelerin peşinde koşmuşum? Bu tek başıma benim suçum da değil üstelik. Kız çocuklarının yanlış yetiştirildiğini düşünüyorum. (Ona keza erkek çocuklarının da!) En azından bugünün Türkiyesinde benim gözlemleyebildiğim çevrelerde.
Dünyanın içinde bulunduğu bu genel durumun acayipliği, insanın ne olduğunu ne için burada olduğunu hiç umursamayan bu dünya düzeninin acımasızlığı bizi ne hale getirmiş.
Bir ev hanımı olarak, bir anne olarak ne kadar zorlanıyorum. Akademik alanda gösterdiğim başarının onda birini bile evimde eş olarak, anne olarak , kadın oalarak gösteremediğimi düşünüyorum. Çünkü yıllar yıllar yıllar boyu başka bir başarının peşinde koşmuşum. Kadın çalışmamalı tamam. Peki YA BEN???
Çalışan tesettürlü bir kadın,bir anne,bir öğretmen olarak sizin bu düşüncelerinizi üniversite yıllarında yoğun olarak yaşıyordum.okul bitecek ama ben çalışmayacağım diyordum.Taa ki bir ağbi siz çalışmazsanız çocuklarımızı kime emanet edeceğiz diye sorduğunda olaylara farklı açıdan bakmaya başladım.16 yıldır çalışıyorum,perukla idare ettik bir süre...Şanslıyım da aslında bir köy okulunda tek başıma sadece minik öğrencilerimle baş başa...Öğrencilerime model olmak başlı başına bir zevk benim için!Geçenlerde oruçlu olduğum için bir öğrencimin ikramını geri çevirdim,ısrar edince de oruçlu olduğumu söyledim,ertesi gün iki öğrencim oruç tutuyordu.Öğle namazlarını okulda kıldığım için zaman zaman görüyorlar beni ve namaza başlayanlar oldu.Ben onlara asla yapın edin demiyorum sadece model oluyorum...İki kızım da elhamdülillah gül gibi büyüdü,Allah'a emanet!
YanıtlaSilŞu an ne durumdasınız bilmiyorum ama inançlı insanlar belli kurallara riayet ederek çalışma hayatında bulunmalı diye düşünüyorum,Allah'a emanet olun...http://benbuara.blogspot.com/