Grip olduk. Çok feci hem de. Çocuklar perişan oldu, ben de ona keza. Allah'a şükürler olsun ki bugün artık kafamızı kaldırabiliyoruz. Doktor çocuklarda enfeksiyon, yani bakteri kaynaklı bir şey olmadığını (kan tahlili ile) virütik bir durum olduğunu; H1N1 ya da H2N2 olabileceğini söyledi. O an çok idrak edemedik ama sonradan anladık ki bunlar domuz gribi denen hastalığın virüsü olarak dile getiriliyordu. Antibiyotik almadık. Bir virüs ilacı verdi.
Ömer'in ateşi birden 40 oluvermiş, hasta olduğunu öyle anlamıştık. Daha önceden de ateşli havale geçirdiği için ona ilacı verdim, tabii ateş düşürücü de. Ama Zeynep'in ateşi yavaş yavaş yükseldi ve genel durumu doktora gitmeden önce 2 gün boyunca -ateşli olmasına rağmen- iyiydi. Doktora gittiğimiz gün akşam da 38'in altına düşünce ilaç vermedim. Doktoru aradım o da aynı fikirdeydi. Ama bir gün sonra ateşi yeniden 40 oldu:(
Neyse işte virüs ilacını ikisine de veriyoruz artık. Kesin onun da antibiyotik gibi yan etkileri çoktur ama artık çok yoruldum. Elimden geldiğince çocuklara ilaç vermiyorum. Geçen yıl Ömer yüksek ateşten havale geçirince bu davranışımı çok sorguladım. Bir müddet kendimi suçladım. Her kes leblebi gibi hap, şeker şerbet gibi şurup yiyip içiyor resmen. Etrafımda pek de beni anlayan destekleyen insanlar yok. Böyle olunca da zor oluyor. Hele de söz konusu olan çocuklar olunca daha da zor. Bu yıl bir kez Zeynep 3-4 günlük ateşli dönemi, yüksek ateşli hem de, hiç ilaçsız atlattı Allah'a şükür. 40 a kadar yaklaşan ateşe rağmen ilaç vermeden idare ettik. Bu süreçte buhar makinasının yeni bir fonksiyonunu daha keşfetmiş olduk. Burnu tıkalı ve bizim ev çok kuru olduğu için soğuk buhar makinasını uyuyan çocuğun tepesine yerleştirdik. Ateşli çocuğun üzerine sıcak ve kuru bir ev ortamında, 1 mt kadar yukarıdan soğuk buhar yağdırınca, alnına ıslak bez koyma ya da uyuyan çocuğu ağlaya zırlaya ılık duşa sokma uygulamalarından çok daha kolay ve kullanışlı bir ateş düşürme yöntemi bulmuş olduk.
Dün de ishalle uğraştık biraz ama bugün kitap fuarının son gününde olsa ucundan azıcık göz atabilecek kadar dirildik çok şükür. Şimdilik bu kadar, bana müsaade kitaplar beni bekler:)